2 Temmuz 2016 Cumartesi

Stanislaw Lem - Solaris


Merhaba!

Uzun bir aradan sonra bir bilim-kurgu romanı okumanın mutluluğunu yaşıyorum!

Eğer bir değeri ve niteliği varsa fantastik edebiyat ve bilim - kurgu kitapları okumak benim için çok keyifli bir hal alıyor. Ama 1544161 kez söylediğim gibi vampirli kitaplar okumayın çocuklar.

Öncelikle söylemem gerekir ki Stanislaw Lem ile Solaris sayesinde tanıştım. İlk kez kitabını okumamın yanı sıra, yazarın adını da ilk kez Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap listesinde gördüm. İşte bu yüzden güvenilir kitap listelerini çok seviyorum!

Kitaba Goodreads'te 5 üzerinde 3 verdim. Ancak bu ortalama bir not olsa da bana göre hiç de fena değil. Sevdiğim kitapların hepsine 4 ya da 5 vermiyorum zaten. Bunu anlatmanın sebebine gelirsek; bazı kitapları sevsem de bir şeyleri eksik buluyorum. 

Solaris, hikayesi çok özgün ve başarılı bir kitap. Romanda, araştırma yapmak için Solaris adlı gezegene yolculuk yapan bir bilim adamının gezegende yaşadıkları kendi ağzından anlatılıyor. Gizemi çözülememiş, bir "canlı" olarak görülen okyanusun gezegene ve orada yaşayanlara etkileri bu bilim adamının ağzından çoğu zaman ruhsal çözümlemeler ile harmanlanıyor. Aslında temelde, insanın zaafları, başka dünyalara olan merakı ve pek çok psikanalitik durum yer yer üstü kapalı yer yerse oldukça açık şekilde anlatılıyor. Yani her şey buraya kadar çok iyi.

20. yüzyıl bilim kurgu edebiyatının başyapıtları arasına girmiş bu yapıtta benim kafamı karıştıran tek şey, bilimsel terimlerim fazlalığıydı. Bu durumun kitabın akışını bana göre oldukça karmaşık hale getirmesi, kitabı sevdiğim halde yine de istediğim tadı yakalamamı sağladı. Belki çok saçma ve kişisel bir yorum ancak burada kendi incelememi yaptığım için oldukça rahatım. Zira bu kitap üzerine bir inceleme yazsaydım tabii ki bu durumu es geçer ve onun gerçekten insan zihninin ve ruhunun derinlerini anlatma çabasını takdir ederdim.

O halde daha fazla yorum yapmayayım da kitap alıntıları konuşsun.

Stanislaw Lem - Solaris Kitap Alıntıları

"Bazı olaylar, gerçekten yaşanmış bazı olaylar korkunçtur tabii, ama daha da korkuncu hiç yaşanmamış, asla yaşanmamış olanlardır."

"Yalnızca İnsan'ı arıyoruz biz, başka dünyalara gereksinimimiz yok. Ayna gerek bize."

"Tek bir dünya, kendi dünyamız, yetiyor bize. Ama olduğu gibi de kabul edemiyoruz onu. Kendi dünyamızın ülküsel bir imgesi peşine koşup duruyoruz hep."

"Acılarımızın kaynağı kendimiziz."

"Güzelse eğer, anıların güzel olduğu için."

"Ölüp de gömülememek hiç mi hiç olağan dışı değil günümüzde."






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaza yaza azalmaz ki sendeki özgür ruh!