27 Kasım 2018 Salı

Yaz, Çiz, Planla: 2019 Ajanda Modelleri

Selam! 👋

Defterleri, kalemleri, yazmayı çok seven biri olarak ajandaların yeri bende çok ayrı. İş ve özel hayatımdaki yapılacaklar listelerimi, toplantı tarihlerimi, çeşit çeşit notlarımı bilgisayarımda ya da hatırlatıcımda tutsam dahi bir deftere yazıyorum. Kağıt ve kalem kullanmak, notlarımı elimin altında tutmak beni motive ediyor. Hal böyle olunca da her yıl çıkan ajandalardan kırtasiyeye ayırdığım bütçeme ve zevkime uygun bir ya da bir - ikisini seçip satın alıyorum.

İşte gözüme kestirdiğim 2019 ajanda modelleri!

1- LeColor Haftalık Ajanda - Tropikal Desenli


Deseni ve iç sayfa tasarımlarıyla "Gel beni al" diyen bu haftalık ajandanın özel durumlar için (okunan kitaplardan izlenen kitaplara kadar) alanlar da yaratılmış. Böyle kullanışlı ajandaları çok seviyorum.


2- Küçük Prens Süresiz Ajanda


Bu aslında benim elimde olan ama pek çok kişinin severek kullanacağını düşündüğüm için listeye eklediğim bir ajanda. İç sayfalarda çok hoş Küçük Prens çizimleri var. Üstelik sayfalar benim sevdiğim gibi çizgisiz. Süresiz ajanda olması yani sayfalarda tarih belirtilmemesi de bir avantaj. Planların, notların olmadığı günlerin sayfaları boşa gitmemiş oluyor.

3- Nemesis Çocuklu Hayat Ajanda



Bu yıl elbette ki çocuklu arkadaşlarımı da düşünecektim! Ben alır mıyım emin değilim ama gerçekten ilgi çekici. Hem çocuğunuz için bir günlük hem de aktivite ve tavsiye defteri diyebilirim. 0-3 yaş çocuğu olanlar bir araştırsın derim. Bu arada ajandayı TRT1'in meşhur dadısı Pedagog Gözde Erdoğan hazırlamış.

4- Sinek Sekiz 2019 Ajandası



Bu ajandayı niyetlenip bir türlü alamıyorum inşallah bu sene benim olur. Sinek Sekiz'in bakış açısına da aşık olduğumu belirtmeden geçemeyeceğim. Sitelerini inceleyip Instagram hesaplarını mutlaka takip edin. 💚

Bonus: Metis Ajanda 2019 - İnsan Nedir ki?


Uzun yıllardır her sene aldığım ajandayı bu sene almayacağım çünkü gerçekten kullanamıyorum. Çok küçük, yazma alanı çok verimsiz maalesef. Sadece içeriğindeki hikayeler, denemeler, özlü sözler için alıyordum açıkçası. Ama bu sene başkalarını mutlu etsin, ben eksik kalayım. 

Bunları da Seversin!



Beni aşağıdaki adreslerden de takip edebilirsiniz! 👇

Tumblr 📌

Instagram 📷


Goodreads 📚


18 Kasım 2018 Pazar

Kütüphaneni Sev, Onu Koru


Selam!👋

Son bir senedir eskisi kadar kitap alışverişi yapmasam da (bir ara neredeyse her hafta bir tane de olsa kitap alıyordum.) kütüphanemde okumadığım kitapların sayısı epey arttı. Ayrıca evlendikten sonra kütüphanemizde sadece benim kitaplarım olmadığı için okunacak kitap sayım ikiye katlandı. 

Okunacak kitapların sayısına yetişemeyecek olduğumun farkına varınca da kendi kendime kitaplı bir "challenge" yapmaya karar verdim. ("Challenge" diyorum çünkü kitap alışverişi yapmamak benim için gerçekten zorlayıcı, mücadele etmem gereken bir durum. 🙈) Bu meydan okumada amacım en az 6 ay boyunca kitap alışverişi yapmamak ve sadece kütüphanemizdeki kitapları okumak.
Bu süre boyunca sıkılmamak adına okuyacağım kitapları farklı şekillerde kategorize etmeye karar verdim. Her 5 kitapta bir okuyacağım kitapları farklı şekilde planlayacağım. Örneğin ilk 5 kitabı seçerken kütüphanemin son bölümüne gidip her 5 rafın ilk sırasındaki okumadığım kitapları topladım. (Buraya kadar deli olduğumu düşünmediyseniz okumaya devam edin.)


İşte o kitaplar!
1- Rastlantısal - Ali Smith
2- Tütüncü Çırağı - Robert Seethaler
3- Salkım Hanım'ın Taneleri - Yılmaz Karakoyunlu
4- Sol Ayağım - Christy Brown
5- Dokuz Buçukta Bilardo - Heinrich Böll 
Ben kitaplarımı yayınevine göre dizdiğimden 5 farklı yayınevinden, 5 farklı yazarın kitabını okumuş olacağım. Sonraki kitapları seçerken 5 kadın yazarın okumadığım kitapları olmalarına dikkat edeceğim.

Eğer becerebilirsem bu serüveni "Kütüphaneni Sev, Onu Koru" içerik serisiyle paylaşmaya çalışacağım. Instagram'da bu hashtag ile paylaşımlar yapabilirim. Hiç belli olmaz. 😬

Sizin de kütüphanenizde okumadığınız kitapların sayısı giderek artıyorsa bana katılabilir, okuduğunuz kitapları benimle paylaşabilirsiniz. 💛

Uzun zamandır sloganımı atıp gitmiyordum, çok canım çekti:



Okuyarak güzelleşelim!


Bunları da Seversin!



Beni aşağıdaki adreslerden de takip edebilirsiniz! 👇

Tumblr 📌

Instagram 📷


Goodreads 📚


15 Kasım 2018 Perşembe

Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim Aylarında Okuduğum Kitaplar - 2018


Selam! 👋

En son haziran ayında okuduğum kitapları paylaşmış olmama inanamıyorum. Normal şartlarda üşenip hiç paylaşmamayı tercih ederdim ama araya giren onca şeye rağmen istikrarla giden tek içerik serim bu olduğundan öyle ya da böyle bu yılı eksiksiz tamamlamak istedim. 

Aldığım mail ve mesajlardan hala beni merak eden, okuduklarımı takip eden kişiler olduğunu bilmenin verdiği bir sorumluluk da var elbette. Bu blog; fikirlerini paylaşmayı seven, tanıdığım ve tanımadığım güzel arkadaşlarım için var. (Yazar burada duygusallığın ucunu azıcık kaçırır.)

Lafı uzatmadan okuduğum kitaplara geçmek en iyisi olacak gibi görünüyor. Aksi halde bu içerik Paltodan Çıkanlar arasına girecek kıvama gelebilir❗

Temmuz Ayında Okuduğum Kitaplar

Buddenbrooklar - Bir Ailenin Çöküşü - Thomas Mann



En son bu kadar sağlam bir kurguya Savaş ve Barış'ta rastlamıştım. Kocaman bir hikaye olmasına rağmen öyle iyi bölümlendirilmiş, öyle güzel anlatılmış ki Buddenbrooklar'ın hayatına hızlıca adapte olabiliyorsunuz. Sonrasında ise gelsin dertler, tasalar... Şaka bir yana bir ailenin yıllara yayılmış öyküsü ancak bu kadar güzel ele alınırdı.

Soğukkanlılıkla - Truman Capote
Katillerin baştan belli olduğu bir cinayetin hikayesi Soğukkanlılıkla. Katile, maktullere, onları yakalayacak polise kadar pek çok farklı karakterin bakış açısına yer verilen bir kurguya sahip. Tiffany'de Kahvaltı'yı yazan bir yazarın bu kadar bambaşka türde bir kitabı yazması beni epey şaşırttı. 😊

Deniz Feneri - Virginia Woolf
Ben Virginia Woolf'u anlamıyorum arkadaşlar. Bu kitabını okuduktan sonra beyaz bayrağımı çıkarıp köşeme çekildim.
 Okuyorum, okuyorum, okuyorum neden bahsettiğini anlamıyorum. Daha doğrusu neden bahsettiğini anlayıp bu olayı nereye bağlayacağını anlamıyorum. Bir bakıyorum zaten bağlanmıyor. "Peki, neden bundan bahsetti?" diyorum. Bir bakıyorum kitap bitmiş. Ne kendimi ne de Virginia'yı suçluyorum. Biz birbirimize göre değiliz demek ki. 

Ağustos Ayında Okuduğum Kitaplar

Notre Dame'ın Kamburu - Victor Hugo



Notre Dame'ın Kamburu benim için dünya güzeli bir çingene kızının kilisenin zangocuna aşık olduğu bir çizgi filmdi. Bir de yine aynı hikayenin olduğu incecik, renkli çizimlerin olduğu bir çocuk kitabı. Ama hikayenin tam halini anlatan bu kocaman kitabı okuyunca yıllardır psikolojimiz bozulmasın diye bir tür önlem aldıklarına kanaat getirdim. Zira öyle iki ayrı hikayelermiş ki ben bir yerde bu iki farklı karakterin buluşmasını beklerken kitap bitiverdi. (Sonucu yazmayayım da sürpriz olsun okumayanlara.)





Cumartesi - Ian McEwan


Modern edebiyatın oldukça popüler yazarlarından Ian McEwan'ın hayata dair çeşitli anekdotları farklı olaylar üzerinden anlattığı Cumartesi, bir cumartesi günü yaşanan sıra dışı olayları alıyor. Ben yazarın bakış açısını ve dilini sevdim. Okumadıysanız "Bir şans verin." derim.







Eylül Ayında Okuduğum Kitaplar

Güzelliğe Dair - Zadie Smith



Zadie Smith'in yazarlığını sevip sevmediğime hala karar vermiş değilim. Güzelliğe Dair de Can ile ilgilenmekten biraz uzun sürdüğü için iyice kafam karışmış durumda.

Ekim ayını elime yapışıp kalan ama bir türlü bitiremediği Ali Smith'in Rastlantısal'ı ile geçirdim. 2 Kasım'da ise nihayet bitiriverdim.

Bir sonraki "okuduğum kitaplar" içeriğinde sadece tek bir ayı anlatabilmek dilediğiyle! 🙈


Bunları da Seversin!



Beni aşağıdaki adreslerden de takip edebilirsiniz! 👇

Tumblr 📌

Instagram 📷


Goodreads 📚