2 Temmuz 2016 Cumartesi

Kuzguncuk'ta Bir Gün


Merhaba!

Bir-iki hafta önce, herkesin hayranlıkla bahsettiği, gezi ve mekan bloglarının pek sevilen semti Kuzguncuk'a gittik. Küçük, sevimli, şehir hayatından çok uzaktaymış hissi veren bu sevimli semti sevmesine sevdik ancak öyle büyük beklentilerle gitmişiz ki azıcık hayal kırıklığına da uğradık.

Bizim Evimiz Olsana




Semtin en güzel yanı, zaten herkesin çok sevdiği evleriydi bence. Çok katlı müstakil evler ya da apartmanlar; renkleri, mimarileri, pencere önü çiçekleriyle öyle güzeller ki! Her köşe başında; "Burası keşke bizim evimiz olsa." ,"Bizim de böyle bir evimiz olur mu ki?" deyip durdum. İçlerinde yaşayanlar evler hakkında ne düşünür bilmiyorum ama dışarıdan bakanlar için bir masaldan ya da hikayeden çıkmış gibi duruyor bu sevimli yapılar.


Her Köşede Bir Miskin Kedi

Semtin her köşesinde tombul ve miskin bir kediye rastlamak mümkün. Renkli duvar diplerinde, merdiven kenarlarında, dükkan önlerinde uyuyan sevimli kedilerin hepsini fotoğraflamak mümkün olmasa da en azından ikisiyle tanışmanıza vesile olacağım. :)



Bu sevimli köpekciği de unutmayayım. :)


Kuzguncuk Mekanları: Kafe La Mekan Menüsüyle Sınıfta Kaldı!




Kuzguncuk hakkında küçük bir araştırma yaparken mekanlar arasında bolca övgü alan Kafe La Mekan'ı gözüme kestirdim. Zaten öyle küçük bir yer ki bloglarda ya da Zomato'da karşınıza çıkan tüm mekanlar, yürürken peş peşe karşınıza çıkıyor. Bu mekan da tam göbekte, Metet'in karşısında, köşede kalıyor.


Dekorasyonuna ve sıcaklığına tam not vermemek elde değil. Ama menüsü sıradan bir kafe olmaktan ileri gidememiş. Oysa böyle güzel bir yerde daha yaratıcı tatlılar ve yiyecekler olabilirdi. Yine de limonatası ve şerbetleri pek lezzetli. Giderseniz bir tadına bakın derim.




Bunun yanı sıra Kuzguncuk Balıkçısı, hemen iskelede, denize nazır Çınaraltı Çay Bahçesi, Metet gibi mekanlar da semtin meşhur yerlerinden. Ben en çok çikolatacısını merak ediyordum ancak kapalı olduğu için gidemedim. 


Canım Meyve Ağaçları!


Kuzguncuk'un en sevdiğimiz yanlarından biri de yol üstünde karşımıza çıkan erik, elma, incir ve ceviz ağaçlarıydı. Özellikle bir noktada durup dalından erik yemenin keyfini çıkardık. Şansımıza elmalar hala azıcık ekşi ve küçüktü. :)




Kuzguncuk'a Nasıl Gidilir?

1. Metrobüs ile Boğaz Köprüsü'nde inip biraz yürüdükten sonra Üsküdar yönüne giden herhangi bir otobüse binebilirsiniz. Zaten bir-iki durak sonra iniyorsunuz. Dilerseniz yürüyebilirsiniz de.

2. Beşiktaş, Eminönü ve Kabataş'tan vapura, Kadıköy'den ise otobüsle Üsküdar'a geçip buradan yaklaşık 10 dakika yürüyerek Kuzguncuk'a ulaşabilirsiniz.

Kuzguncuk için söyleceklerim bunlar, boş bir gününüzde gidip güzel vakit geçireceğiniz, fotoğraf çekeceğiniz sevimli bir yer arıyorsanız mutlaka uğrayın derim. Ama bizim gibi çok büyük beklentilerde bulunmayın olur mu?

Not: Bir de baharda, havaların çok sıcak olmadığı bir zamanda, ferah ferah gezeceğim Kuzguncuk'u. Daha memnun ayrılacağıma eminim. Zira sıcaklayınca neşem kaçıyor.:)

Sevgiler!








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaza yaza azalmaz ki sendeki özgür ruh!