24 Haziran 2016 Cuma

Stendhal - Kızıl ile Kara (Kırmızı ve Siyah)


Merhaba!

Uzun zamandır okumak istediğim ancak yeni fırsat bulup da okuyabildiğim bir kitap ile karşınızdayım! 

Okuyacağım kitapları, Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 kitap listesi üzerinden seçmeye başladığım, üstüne üstlük elimde olmasa bile e-kitap ile idare edebildiğim (edebildiğim diyorum zira bir zamanlar e-kitaba epey karşıydım) bir dönemdeyim. Bir listeden ilerlemem ve aradığım her kitaba kolayca ulaşmam okuma hızımı; çalışmadığım, öğrenci olduğum serbest dönemlerimdeki haline geri döndürdü. Bir de böyle akıcı, yalın ve merak uyandırıcı güzel kitaplar okuyunca şevkim daha da arttı.

Kızıl ve Kara'yı (Kızıl ve Kara mı yoksa Kırmızı ve Siyah mı demeliyim bilmiyorum ama okuduğum çeviride ismi Kızıl ve Kara olduğu için bu isimle devam edeceğim.) ne zaman görsem; "Çok ciddi ve sıkıcı ama bir o kadar da mühim bir kitap herhalde." diye düşünürdüm. Üzerine yazılmış bir yorum ya da eleştiri de okumamıştım. Ancak kitaba başlar başlamaz, hatta önsözde yazılanları okur okumaz anladım ki yanılmışım. 

Keresteci, fakir bir babanın oğlu olan Julien'in bir papazdan aldığı dersler sonucu geliştirdiği yetenekleri sayesinde (siz bolca şans da ekleyin üzerine) zengin, soylu ve yüksek sosyeteden insanların hayatına girişini anlatan kitapta; para ve iktidar hırsından romantizme, dönemin Fransası'ndaki din işlerinden devrim ve liberalizm düşüncelerine kadar pek çok konu ele alınıyor. Ancak bu konular öyle akıcı ve yalın bir şekilde anlatılıyor ki ne sıkılıyor ne de anlamakta zorluk çekiyorsunuz. (Yani önemli ama kesinlikle sıkıcı olmayan bir kitap) Zaten Stendhal gerçeği en yalın, abartısız ve saf haliyle anlatmayı ilke edinmiş bir yazar. Bu da benim gibi açık ve anlaşılır şeyler okumayı sevenlerin çok hoşuna gidecektir.

Peki, kitabın hiç mi kötü yanı yoktu? Bana kalırsa bazı bölümler biraz daha kısa olabilirdi. Bir de son 250 sayfaya geldiğimde olayların ne olacağını kestiremeyip biraz bunaldım, bitsin istedim. Ama son 100 sayfada biraz daha hareketlilik gelince tekrar merakla okumaya devam ettim. Bazı bölümleri olmasaydı ben daha şevkle ve severek okurdum kitabın tamamını. (Stendhal'in kemikleri sızlıyordu.)

Bir de beni biraz şaşırtan bir durum var ki söylemeden edemeyeceğim. Kitap bittiğinde tüm karakterlerin analizini yapıp nasıl kişiler olduğunu anlatabilecekken Julien için ne düşündüğümü bir türlü kestiremedim. Belki de yazarın da amacı bu ne iyi ne kötü aslında hepimiz gibi zaafları ve hataları olan bir karakter yaratmaktı. Bu nedenle de Julien o sınırları keskin bir şekilde çizilmiş ve yazarın biraz da hor gördüğü, klasik, yapay roman karakterleri arasından sıyrılıyordu.

Unutmadan söylemekte fayda var. "Neden Kızıl ve Kara?" diye merak edenler için açıklayayım: Julien bir Napolyan hayranı. Bir yandan onun gibi bir asker olmak istiyor ancak bir yandan da yetiştirildiği dini okullar ve yüksek bir gelir elde etme umuduyla din görevlisi olmak için çabalıyor. Tüm serüven aslında bu emellerin ve ikilemlerin etrafında döndüğü için de kitap ismini askerliği simgeleyen kızıl ve rahipliği, din görevlilerini simgeleyen siyahtan alıyor. 

Kişinin hayatında; yetenekleri, hataları, karşısına çıkan insanlar, şans ve tesadüfler nasıl bir rol oynayabilir en açık halde görmek için Kızıl ve Kara'yı okuyabilirsiniz. 

Şimdi sizi kitapta benim en çok sevdiğim cümleler ile baş başa bırakıyorum. 

Keyifli okumalar. :)

Stendhal - Kızıl ile Kara (Kırmızı ve Siyah) Kitap Alıntıları

"Kalbe dokunmasını biliyorlar, ama kırarak."

"Mutluluk aramak, herkesin içinde kendiliğinden bulunan bir duygu değil midir?"

"Bir adamın değeri olduğunu mu sanıyorsunuz? Onun her istediğine engel olmaya, her giriştiği işte zorluk çıkarmaya bakın. Onun gerçekten değeri varsa engelleri de, zorlukları da alt etmeyi bilir."

"Bu görgü, nezaket denen şey, insana kabaca davranışların verebileceği öfkenin uyuşmasından başka bir şey değil."

"Söz, insana düşündüğünü saklayabilsin diye eriştirilmiştir."

"Gerçek, ağırbaşlıdır."

"Bir yol, iki yanındaki çitlerde diken var diye hemen güzelliğini yitirir mi?"

"Her zaman ayrıcalıklarını arttırmak isteyen bir kral bulunur."

"Her gerçek tutku, yalnız kendini düşünür."


1 yorum:

  1. Merhabalar,

    Geçtiğimiz günlerde Stendhal’ın Kırmızı ve Siyah adlı romanını bitirmiştim. Yazarla bu romanı sayesinde tanıştım.

    Kırmızı ve Siyah, ilk baskısı 1830’da yapılan, psikolojik romanın kurucusu Fransız yazar Stendhal’ın romanıdır.

    Türkçeye Kızıl ile Kara olarak da çevrilmiştir.

    Kitapta; kırmızı sözcüğü devrim düşüncesine, siyah da din düşüncesine simge olarak kullanılmıştır.

    Kitaptan beğendiğim alıntılar:

    -Zarar vermeyi seviyor, demek ki mutsuz.

    -Aramızdaki engel, toplumdaki yeriniz değil, kişiliğinizdir. Beni sekiz gün sevebileceğiniz konusunda, kendi kendinize güvence verebilir misiniz?

    Devamı ve daha fazlası için bloğumu ziyaret edebilirsiniz: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/stendhal-kirmizi-ve-siyah-kitap-yorumu/

    YanıtlaSil

Yaza yaza azalmaz ki sendeki özgür ruh!