29 Ocak 2016 Cuma

Kitabevi - Sahaf Önerisi: Mesele Kitapçısı


Bazılarınızın kitap satın almanın yanı sıra kitapçı gezmeyi en az benim kadar çok sevdiğinizi biliyorum! :) Bu yüzden kıyıda köşede kalmış, ara sıra uğrayacağınız kitapçıları sizlerle paylaşmanın güzel olacağını düşündüm. 

Changir'den Galatasaray'a giderken yol üzerinde yer alan Mesele Kitapçısı, küçük ama sevimli bir sahaf kitabevi. İkinci el kitapların yanı sıra nostaljik kartpostallar ve magnetlerin de yer aldığı kitapçıda fiyatlar benim sahaflar kadar uygun olmasa da böyle hoş bir atmosferde kitaplara bakınmak güzeldi. Ayrıca biraz didiklediğinizde mutlaka güzel kitaplarla karşılaşacağınızı garanti ediyorum.




Yolunuz Taksim - Cihangir tarafına düşerse Mesele Kitapçısı'na uğrayıp beni anmayı unutmayın.:)


Sevgiler!

21 Ocak 2016 Perşembe

İnternetten Kitap Alışverişi Yapma Rehberi



Tumblr'da bana en çok sorulan soruları listelesem "Hangi sitelerden kitap alışverişi yapıyorsun?" sorusu ilk üçe mutlaka girer. Sorular artmaya başladıkça ben de bu konuda bir içerik yazıp internetten kitap almak adına bildiğim ne varsa sizinle paylaşmaya karar verdim. Bir parçacık da olsa işinize yarayacağını düşünüyorum. Adımları takip edin ve ardından kitapların elinize ulaşmasını bekleyin!

İnternetten Kitap Alma Rehberi

Hangi Kitapları Alacağını Belirle
Elinin altında yüzlerce kitap varken tabii ki kafan karışacak. Bunun için kitap listende almayı en çok istediğin ya da uzun zamandır ertelediğin kitaplara şans ver. Ben internetten kitap alışverişi yaparken genel olarak gittiğim sahaflara düşmeyecek, normal fiyatı ortalamaya göre daha pahalı ve indirimle çok daha makul bir fiyata inmiş kitapları tercih ediyorum. Tabii bu kitaplar kitap listemde mutlaka yer alan kitaplar oluyor. 
"Benim kitap listem yok ki!" , "Kitap listesi de ne?" diyorsan sen önce bir şu içeriği oku.

İndirim Zamanlarını Bekle

Eğer internetten kitap alışverişi yapmanın sebebi kitapçıya gidecek vaktinin olmamasıysa bu madde seni pek ilgilendirmeyecek. Ama biliyorum ki bu yazıyı okuyan kitap kurtlarının birçoğu, internetten alışverişi benim gibi daha uygun fiyata kitap almak için tercih ediyor. Bu nedenle bizi en çok ilgilendiren konu da indirim zamanları. Yılbaşı, yaz ve bahar indirimleri, kitap fuarı zamanı yapılan sanal fuarlar en büyük indirimlerin olduğu zaman dilimleri. Bu nedenle çok acil bir durum yoksa klasik internet indirim oranlarınla yetinme ve %30'dan %50'ye varan indirimleri bekle. Bu arada bazı sitelerin yaptığı "Günün Fırsatı" indirimlerini de takip edebilirsin. Setler, baba kitaplar kimi zaman günlük indirimlerle yarı fiyatına satılabiliyor. Örneğin; geçen günlerde Sherlock Holmes'un 4 kitaplık serisini, birkaç günlük fırsat sayesinde %50 indirimle alıp mutlandım. 

Karşılaştırma Yap

Gelelim hangi siteden kitap alışverişi yapacağına. Ben bu zamana kadar en çok kitap alışverişi yaptığım ve asla vazgeçmeyeceğim İdefix'i tek geçiyorum. İndirim oranları, gönderim süresi, paketlemesi konularında bu güne kadar hiç sorun yaşamadım. Ara sıra Sabitfikir'in eski sayılarını da yollayıp mutlu ediyorlar. Daha ne olsun? 


İdefix'in dışında D&R da kitap alışverişi yaptığım siteler arasında. Ancak D&R yolladığı kitapları mağazalardan temin ettiği için süreci biraz uzatabiliyor ve kitaplar azıcık deforme olarak elinize ulaşabiliyor. Yine de e-kitap alışverişinde güvenilir adresler arasında bana göre. 

Son olarak geçtiğimiz günlerde Enpara indirimiyle yüzümü güldüren babil.com'dan bahsetmek istiyorum. Babil.com sürekli alışveriş yaptığım bir site değil zira çok aman aman indirimleri, fırsatları olmuyor. Yine de teslimat aşamasında hiçbir sorun yaşamadığım için eklemek istedim. Ayrıca belki bir şeyler yakalarım diye ara ara kontrol ettiğim için de bahsetmesem olmazdı. 🙈

Saydığım siteler dışında kitapyurdu.com, okuoku.com gibi siteler de var ancak belki tasarımlarından belki de verdikleri enerjiden dolayı ben bu sitelere pek uğramıyorum. Ama deneyip benim söylediklerimle karşılaştırma yapıp fikir sahibi olabilirsiniz. 

Aaa bir de! Kitapları illa ki sadece kitap satan bir siteden alacaksınız diye bir şey yok. Sonuçta hepsiburada.com gibi dev e-ticaret siteleri de artık kitap satıyor. Ben oraları da ara ara kontrol edin derim. 

Bir de bir kitabı alırken belli başlı sitelerde de o kitabı aratmak gibi şüpheci bir yaklaşım içine girdiğimi de söylemek istiyorum. 50 liraya aldığım kitap bir diğer sitede anlık fırsatla 30 liraya inmişse sonradan görüp üzülmemem için bunu yapmam şart. Hoş bunu sadece kitap alışverişinde değil internetten yaptığım tüm alışverişlerimde yapıyorum. 

Küçük Notlar
Sadece normalde 6 lira olan bir kitap için internetten alışveriş yapma. Bu kitap inse inse 3 liraya inecek. Bu tip kitapları pahalı kitapların yanına sıkıştırabileceğin toplu alışverişlerinde almaya çalış. 

Toplu alışveriş demişken. Hem kargo ücretinden kurtulmak hem de diğer indirime kadar okuyacak kitap depolamak için büyük indirimlerde mümkün olduğunca kitap satın almaya bak. 

Bunları yaparken azıcık makul ol tabii. Bir de lütfen çok satanlardan, ucuz aşk romanlarından, bilimkurgu kılıfına bürünmüş saçma kitaplardan uzak dur olur mu? Aklına hiçbir şey gelmiyorsa benim kitap önerilerim var! İçlerinde hoşuna gidecek birkaç kitap bulacağına eminim!



13 Ocak 2016 Çarşamba

Sergi: Bim Bam Bom Çarpınca Kalp - Sejla Kameric


Geçen hafta sonu, Beyoğlu Arter'e, Bosnalı sanatçı Sejla Kameric'in "Bim Bam Bom Çarpınca Kalp" adlı sergisini görmeye gittik. Video, heykel, yerleştirme ve fotoğraf gibi pek sanat eserinin bir arada görülebileceği serginin küratörlüğünü Başak Doğa Temür yapmış. 


Sanatçının kendi yaşadıklarından yola çıkarak hazırladığı eserler, sergi bülteninde de bahsedildiği üzere zor zamanlarda dahi inceliklerin varlığını kanıtlayan alt metinler içeriyor. Tüm bu incelikler, insanın direnme gücünün yüceliğini vurguluyor. 


Sergi salonunda gezdiğim her eserin beni tuhaf ve anlaşılması güç bir hüzne boğmasını ise nasıl açıklayacağımı bilmiyorum. Genellikle küçük detayların; bir elbisenin, eski bir televizyonun, güneş ışığının kırılarak binlerce parçaya bölünmesi geçmişe, belki de hiç yaşanmamış ama yine de bir yerlerden zihnime yerleşmiş hüzünlü anılara yolculuk yapmama neden oluyor. Böyle anlarda nedense daha çok yazmak, bir kağıt kalem bulup notlar almak istiyorum. Yeni karakterler ve hayatları hayal etmek birebir gerçeği yansıtan (fikir olarak) eserleri izlerken çok daha kolay olur sanırım.




 Size kendi çektiğim, beni çok etkileyen eserleri, naçizane düşüncelerimi ilettim ancak daha fazla bilgi almak için www.arter.org.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.


9 Ocak 2016 Cumartesi

Kitap Çantamda Ne Var?



Yolda kitap okumayı herkesin sahip olması gerektiğini düşündüğüm (bakınız ilgili içerik) kitap çantası, benim de geniş çanta kullandığım zamanlarda hep yanımda. Kitap çantası nedir, neden gereklidir, içerisine neler konabilir?" gibi sorulara yanıt vermek için kendi çantamın içerisindekileri sizlerle paylaşıyorum. 



Kitap çantamı zaman zaman değiştirsem de bu aralar birkaç sezon önce Bershka'dan aldığım bu küçük, el çantasını kullanıyorum. Yazın normal çanta olarak kullandığım bu clutch, kitap çantası olmak için çok ideal bir boyuta sahip. Daha şık ve hoş bir kitap çantasına sahip olmak isteyenler Pull and Bear, Bershka, Stradivarius, Koton ve pek çok markada bulunan küçük el çantalarına göz atabilir.



Kitap çantamda kitaptan sonra olmazsa olmazım küçük renkli post-itler. Zira ben kitabın altını çizmektense sevdiğim bölümleri renkli, yapışkan kağıtlarla işaretliyorum. Ancak kitapta geçen bir kitabı, yazarı, satın alabileceğim ya da araştırabileceğim herhangi bir şeyi not almak için yine yapışkan küçük kağıtları da yanımda taşıyorum. Bunu yapmak için de birkaç kalemi de çantama mutlaka atıyorum. Siyah dolmakalem, renkli kalem ve fosforlu kalem olmazsa olmazlarım. Ajanda ise her zaman yanıma almadığım ama zaman zaman taşıma ihtiyacı duyduğum bir şey. Yeni yıl için birkaç ajanda satın aldım. Ancak kitap çantasına atmak için en ideal olanı Metis'in küçük ajandası. Bu nedenle ihtiyaç duyduğum zaman yanıma onu alıyorum.



Sizin kitap çantalarınızda neler var? Bu aralar hangi kitabı okuyorsunuz? Benim elimde şimdilik Yuri Oleşa'nın Kıskançlık adlı romanı var. Rus edebiyatında önemli bir yere sahip yazarın basılı tek eseri bu kitapmış. Ne yazık.








5 Ocak 2016 Salı

Kitap Önerisi: Kışın Keyifle Okunacak 12 Kitap

Kitap okumanın zamanı, mevsimi olmaz. Ama o mevsimin ruhunu yansıtan, yazın sıcaklığını, kışın kasvetli ama ilham verici havasını içinde taşıyan kitaplar vardır. Buna benzer şeyleri "Sonbaharın Ruhunu Yansıtan 11 Kitap" içeriğinde de söylemiştim.

Havalar benim dahi üşüyüp titrediğim kıvama geldiğinden, hem kış mevsimini yansıtan, hem de kışın okuması daha da bir zevkli olacak kitapları sizinle paylaşmamın tam da vaktidir! Bu listeyi yaparken içinde mutlaka kış geçen, buz gibi bir havayı ya da karları betimleyen öyküleri seçmedim. Kışın kasvetli havasını bozacak ya da sizi çocukluğunuza, iç dünyanıza döndürecek ve sıcak çikolatanıza misler gibi eşlik edecek kitapları da listeye ekleyiverdim.

Size küçük bir ödev; yeni yılda bu kitaplardan en az birini, yumuşacık bir battaniye altında, elinizde sıcak bir içecekle birlikte okuyun. Bakalım benimle aynı şeyleri düşünecek ya da gerçekten keyifli saatler geçirecek misiniz? :)


1- Kara Kitap - Orhan Pamuk




2- Dünya Ağrısı - Ayfer Tunç




3- Mavi Fener - Viktor Pelevin




4- 47'liler - Füruzan




5- Adaş - Jhumpa Lahiri




6- Ku(r)şun Lezzeti - Selçuk Altun




7- Kırmızı Defter - Paul Auster




8- Masallar - J.R Tolkien




9- İle - Oruç Auroba 




10- Metin Altıok'tan Zeynep'e Mektuplar - Metin Altıok




11- Hakkari'de Bir Mevsim - Ferit Edgü



12- Dirilen İskelet - Hüseyin Rahmi Gürpınar







1 Ocak 2016 Cuma

İyi ki doğdun Salinger!



Sevgili Jerry,

İyi ki doğdun! Ne yapıp edip yine dikkat çekmemek için yılın ilk günü doğmayı başarmışsın. Herkesin yılbaşı gecesinin ardından yorgun, dikkatsiz ve umursamaz olduğu bir günü seçmişsin. Halbuki yılın ilk gününün ne kadar özel olduğunu hesaba katman gerekirdi. İronilerle dolu bir yaşama işte böyle adım attın.

Seni çok sevdiğimi, daha doğrusu sana karşı bir yakınlık hissettiğimi bilmeyen kalmadı. Sen de bir yerlerden sesimi duymuşsundur diye umuyorum. Bunca karmaşanın içerisinde hem sesini çıkarmak isteyen, hem de kendi kabuğunun içerisinde yok olmayı her şeyden çok dileyenlerden biriyim ben de. Hüsrana uğrattığın kadınlardan biri olup evde dondurulmuş bezelye yerken seninle bu durumu tartışmak isterdim. Bana da “Yazmaya devam et.” der miydin? Bilmiyorum. Yazdıklarımın çoğu iç karartıcı şeyler. Bir türlü kurtulamıyorum şu depresif hallerden. “Kendimden de, bir çeşit ses getirmek isteyen herkesten de usandım.” Gerçekten. Bebeklerin öldüğü, sevdiğin insanın seni anlamadığı, ruhunu çırılçıplak ortalıklarda gezdiremediğin bir dünyada yaşamak zor. Kimse bunca hüznün arasında benden iyi olmamı beklememeli. Anlıyor musun?

Franny gibi bezelye yeşili bir dua kitabının arkasına sığınmaktan çok düşüncelerimi bulanık bir suyun içerisinde saklıyorum. Su ve zeytinyağının birleşimi gibi mantık ve duygular. Benim için hangisinin zeytinyağı olduğunu anlamışsındır. Ama sinir bozucu bir şekilde aklım, mantığım da işleyip duruyor. Bence içimdeki tüm kötülüklerin sebebi biraz olsun kafamı çalıştırma isteğim. 

Duygularıma takılı kalsam eminim ki daha hafif ve iyi olacağım. Aa tabii bir de yaralı. Kimin umrundaki ki? Bileklerimde ve şakaklarımda görülmeyen yaralar var. Kalbimi sen tahmin ediyorsun. Aslında çok da bir şey değişmeyecek.

Bencillik ediyorum.  Senin doğum gününde kendimden bahsedip duruyorum. Sanırım yüz yüze gelsek de bunlardan bahsederdim. Nasıl iyi olacağımın sırrını bilenler arasında adının yazılı olduğuna yemin edebilirim. Çoğunlukla Franny gibi boşlukta, bir şeylere tutunmaya çalışan, yorgun bir halim var. Onu yarattığın için sana müteşekkirim. Kendimi hiç yalnız hissetmiyorum. Tam manasıyla Zooey gibi olmasalar da hiç bilmeden onun gibi olmaya çalışan destekçilerim de var. Biraz komik değil mi?

Her şeyi nasıl böyle basit bir şekilde anlatabiliyorsun Jerry? Oysa senin anlattığın o basit hikayelerin arasında milyonlarca duygunun birleşimi var. Kimi zaman muz balıklarını düşünüyorum.Yaşadığım yerde bir muz balığıyla karşılaşmam imkansız. Ama yine de kimi zaman “Muz balığı için mükemmel bir gün olabilirdi.” diyorum. Bir kız hayal ediyorum deniz kıyısında, gözleri görmeyen küçük bir erkek çocuğuyla. Gözleri görmeyen bir çocuğa muz balığının sarı renkte olduğunu sen nasıl anlatırdın?

Ne tuhaf düşünceler. Ne bitmeyen bekleyişler. Hayal dünyasının ucunu göremeyen biz zavallılar hep böyle “saçmalamaya” mahkumuz Jerry. Senin de onlardan biri olduğunu umuyorum. Savaşın ortasında hikayelerine tutunan bir adamdan başka ne beklenir ki?

Lafı çok uzatmanın manası yok. Hikayelerinle bana destek olduğun, kendimi biraz olsun daha iyi hissetmemi sağladığın, hep yanımda olduğun, ilham verdiğin, bazı şeylerin asla yok olmayacağını defalarca kanıtladığın için teşekkürler. Ben şimdi senin yaşasaydın, yayınlandıkları için sinirden kafayı yiyeceğin öyküleri bekliyorum. Kızma Jerry. Onlara ihtiyacım(ız) var. Glass ailesi bize çok şey öğretti. Onları daha iyi tanımak hakkım(ız).Belki yazdığın farklı öykülerden de tutunacak şeyler bulurum kendime. Bunu çok görme. Rahat uyu. İyi ki doğdun.