3 Ekim 2016 Pazartesi

Jane Bowles - Açık Havada Bir Gün


Merhaba! 

Evlilik, balayı, bitmeyen tadilat ve taşınma süreci -ki hala devam ediyor bu süreç- evden çalışma ve yeniden işe dönüş derken kitap okumak hayal olmuştu. Ama sanırım yavaş yavaş oturuyor düzenim ve okuma alışkanlığımı da geri kazanıyorum. 

Okuma düzenimi geri kazanmak için de kendime bir güzellik yapıp daha önce hiç okumadığım bir yazarın öykülerini okumaya karar verdim. Aslında elimde Lolita var ve kitabın yarısını geçtim ancak tazelenmek için yeni bir kitaba ihtiyacım olduğunu düşündüm. 

Ölmeden Önce Okunması Gereken 1001 Kitap Listesi'nden biraz olsun ayrılmak da, öykü okumak da çok iyi geldi.

Kitap İncelemesi: Jane Bowles - Açık Havada Bir Gün

Jane Bowles çok fazla üretim yapmış bir yazar değil. Hatta İdefix'te sadece bu kitabını görebildim. Ancak dilimize çevrilen "Ağırbaşlı İki Hanımefendi adlı bir romanı da varmış. Bulabilirsem okumayı çok isterim. (Belki de zamanında basılmış ama şu an basımı olmayan, Türkçe'ye çevrilmiş başka kitapları da vardır) 

Kitaba gelecek olursak... Bowles'ın öyküleri kesinlikle sıradan değil. Genel konulardan çok uzak bir bakış açısıyla, belki de her yerde karşılaştığınız ama ruhlarını gizleyen karakterlerle doldurmuş her bir öyküsünü. Hal böyle olunca sıkılmaktan ziyade; "Acaba neler olacak?", "Acaba ne anlatmak istiyor?" derken buluyorsunuz kendinizi. Zaten incecik bir kitap hemen bitiveriyor. 

Yeni yazarlara ve öykülere şans tanımanın ne kadar mühim olduğunu gördüğümüze göre siz de kitaplığınızda bulunan ya da herhangi bir yerde görüp merak ettiğiniz bir öykü kitabını satın almaya ve okumaya korkmayın olur mu?

Bakalım benim bir sonraki kitabım ne olacak?

Not: Kitaplarda post-it ile işaretlediğim bölümleri artık ayrı birer içerik olarak paylaşacağım. Eğer çok fazla yoksa da atlayacağım. Böyle daha iyi olacak diye düşünüyorum. 

Çok sevgiler!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaza yaza azalmaz ki sendeki özgür ruh!