Uzun zamandır bu kadar başarılı bir animasyon izlememiştim. Çizgiler, renkler ve hikaye öyle naif, öyle yumuşak ki Song of the Sea'yi izlerken bir büyüye kapılıp gitmemek elde değil.
Her bir duygunun aslında ne denli önemli olduğunu, acının da sevincin de insanı yaşatan ve ayakta tutan etkenler olduğunu anlatan film, bana göre biraz da herkesin kendi hikayesini yazabileceğini de gösteriyor.
İlham veren, amaçladığından farklı ama bir o kadar da mühim meselelere düşünmeyi sevk eden bu tip yapımlar benim favorilerim arasına hızla giriveriyor.
Song of the Sea konusu itibariyle de oldukça özgün... Filmde "Ben and Saoirse isimli iki kardeşin sihirli ve iyi varlıkların eski güçlerini yeniden kazanmaları için kötü bir cadıyla olan mücadelesi anlatılıyor. Anneler öldükten sonra babalarıyla yaşayıp bir süre sonra babaanneleriyle yanına taşınmak zorunda kalan iki kardeşten Saoirse'nin deniz perisi olduğunu öğrenen Ben, sihirli varlıkların onun şarkısıyla serbest kalacağını anlayınca kardeşiyle macera dolu bir serüvene giriyor.
Temelde anne odaklı bir masal olan Song of the Sea konusu ve müzikleriyle sizi bambaşka bir aleme götürebilir.
Tomm Moore'un muazzam illüstrasyonlarını gördükten sonra Song of the Sea'yi izlemek isteyeceğinize eminim. O yüzden sizi filmi izlerken en sevdiğim sahneleri oluşturan harika çizgilerle baş başa bırakıyorum.
Şimdiden keyifli seyirler!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaza yaza azalmaz ki sendeki özgür ruh!