26 Eylül 2016 Pazartesi

Ohrid Gezilecek Yerler


Selam!

9 günlük balayı sonrası Ohrid gezi rehberi ve Ohrid gezilecek yerler başlıklı iki içerik yazmasam içim rahat etmeyecekti.

Bu içeriklerin ilkinde birkaç günde gezip görülecek hatta hatmedilecek, bol huzurlu, bol yeşilli şirin Ohrid'de mutlaka görülmesi gereken gezilecek yerlerden bahsedeceğim. Umarım gitmek isteyenler için faydalı bir içerik olur. 

St. Stefan Kilisesi


Tatilin ilk günü (aslında varışımızın ikinci günü) kaldığımız bölgeye yürüyerek 20 dakika uzaklıkta olan Sveti Stefan Kilisesi'ne gittik. Hem merkeze gidecek minibüslere hakim olmadığımızdan hem de yol yorgunluğuyla dolaşmaya çok halimiz olmadığından çevreyi keşfetmek için yola çıktık.

Tamamen şans eseri haritada gördüğümüz ve gitmeye arar verdiğimiz kiliseye hayran kaldık.

Kilise yukarıda da gördüğünüz üzere bir tepede, kayalıkların üzerine hatta biraz da kayalıkların içine inşa edilmiş bir yapı. Yanında bir çan kulesi var. Ön tarafında ise şimdilerde bir şeyler de servis edilen bir kafe haline gelmiş kocaman bir terası var. Hem çan kulesinden hem de terastan baktığınızda Ohrid'in bir kısmı ve göl harika bir manzara sunuyor.






Kiliseye giriş sanırım 60 ya da 100 dinardı. Biz gittiğimizde görevli, papaz ya da ziyaretçi olmadığından rahatça fotoğraf çekip inceleyebildik etrafı. Sonra da Ohrid'in yerel içkisi haline gelmiş(!) iki Schweppes Bitter Limon söyleyip manzaraya karşı içtik. :)

Kilisenin içi küçük ama freskler ve ikonalar oldukça etkileyici bir atmosfer yaratmıştı. Aşağıya fotoğraflarını bırakıyorum.




Antik Tiyatro


Küçük bir kent olmasının da etkisiyle Ohrid'in tarihi mekanlarını bir günde gezebilmek mümkün. Geldiğimiz akşam dinlenip ertesi gün de Sveti Stefan'ı ziyaret ettikten sonra üçüncü gün şehrin merkezine inip kendimize bir rota çizdik. Bu rotada karşımıza çıkan ilk durak Antik Tiyatro oldu.

Ohrid Antik Tiyatro'su günümüzde hala kullanılıyor. Öyle ki koltuk numaraları ve sonradan eklenmiş metal, kapalı sahne bunun en büyük göstergesi. Pek çok antik tiyatroda olduğu gibi sahne ve koltuklar yine şehrin güzelce görülebileceği bir konuma yerleştirilmiş. Biz Antik Tiyatro'yu gezdik, aşağı yoldan dönüp bir sonraki noktamıza yani St. Clement Kilisesi'ne ulaştık. Yolu nasıl bulacağım diye dert etmenize de gerek yok. Zira tabelalar ve kalabalık doğru yolu bulmanızı oldukça kolaylaştırıyor.



St. Clement Kilisesi


Büyük bir kompleks olarak inşa edilmiş St. Clement Kilisesi, şehrin en önemli azizlerinden biri olan Aziz Clement adına inşa edilmiş, oldukça önemli bir yapı. Restorasyondan geçen yapının içerisinde orijinal bölümler de yer alıyor. 


Kilisenin etrafında kazı alanları halen tarihi mirasları ortaya çıkarmaya devam ediyor. Komplekste yer alan diğer dini yapı ve alanlardan kalan bölümlerin üstleri ise açık havada zarar görmemeleri için kapatılmış. Açıkçası kilisenin karşısında kalan alan pek iç açıcı bir görüntü sergilemiyor ama vaftiz bölümünün bulunduğu alandaki (fotoğrafını çekemediğim :( ) freskleri görünce yine de bu durumu telafi ediveriyorsunuz.


Kiliseye bu kapıdan giriş yapılıyor. İçeride fotoğraf çekimi yasak. Komplekse giriş ücreti ise 100 dinar. 



St. John Kaneo Kilisesi


Gelelim Ohrid'de en sevdiğim kiliseye! Konumu, hemen aşağısında bulunan küçük limanı, mimarisi ile St. John Kaneo Kilisesi büyüleyici bir yapı. Hava kötü, yağmur yağıyor diye üzülüyordum ama şu an fotoğraflara bakıyorum da iyi böyle puslu, hoş bir havada ziyaret etmişim burayı. 


Kilise biz gittiğimizde kapalıydı. Sadece çevresini gezip fotoğraflayabildik. Bu nedenle de herhangi bir ücret ödemedik. Kiliseyi inceledikten sonra karşıdaki tepeye çıkıp da manzarayı izlemeyi sakın unutmayın.



St. Sophia (Ayasofya) Kilisesi


Erken dönem Hristiyan dini mimari eserleri arasında yer alan St. Sophia Kilisesi Makedonya'nın Ayasofyası. İçerisinde bulunan freskler günümüzde de güzelliklerini koruyorlar. Kubbeden başlayarak Hristiyan hiyerarşisine uygun olarak sıralanmış freskleri çaktırmadan (elbetteki zarar görmemeleri için flaşsız) çekmeye çalıştık. Zira içeride fotoğraf çekimi yasak. Bu güzel yapıya giriş ise kişi başı 100 dinar.



Ohrid Kalesi (Samuel Kalesi)



Ohrid'i kuş bakışı olarak izleyebileceğiniz Ohrid Kalesi, tarihi 10. yüzyıla kadar dayanan çok eski bir kompleks. Kale oldukça sağlam bir şekilde, tüm heybetiyle şehri izlemeye devam ediyor. Oldukça geniş kalenin pek çok farklı gözleme kulesine teker teker çıkıp farklı açılardan şehri seyretmek enfes oluyor. O görüntülerden birkaçını aşağıya bırakıyorum.





Meryem Ana Kilisesi ve İkon Galerisi


Gelelim bu tarihi kiliselerin ve kalenin yakınında bulunan son yapılara. Bu yapılardan biri Meryem Ana Kilisesi. Antik Tiyatro'ya gitmeden hemen üst tarafta, büyük kapılı girişin arka tarafında yer alıyor. Kilise küçük ancak içerisi oldukça etkileyici. Fotoğraf yasak olduğu için göstermem mümkün değil ancak fotoğrafları göstersem de sanırım içeride olmadan da hissettiklerimi hissedemeyecektiniz.


Meryem Ana Kilisesi'nin karşısında ise İkon Galerisi var. 10 ile 18. yüzyıla ait ikonaların sergilendiği galeride, farklı dönemlere ait eserleri görebilir, çeşitli dönemlerdeki sanat üslupların nasıl bir gelişme gösterdiğini gözlemleyebilirsiniz.


St. Naum Kilisesi


St. Naum, St. Clement gibi Ohrid'in en önemli ve değer verilen azizleri arasında yer alıyor. St. Naum Kilisesi yeşilin her tonunu görebileceğiniz bir parkın içerisinde bulunuyor.


Ohrid'den kiliseye ve bu doğal güzelliklere ulaşmak için tekne turu yapmanız ya da minibüse binmeniz gerekiyor. Kilisenin bulunduğu adacık Ohrid'e 27 km uzaklıkta. Bu süre deniz yoluyla 2 saat sürüyor. Tekne turu haftanın belirli günleri, belirli saatlerde yapılıyor. Bu nedenle şehre adımınızı atar atmaz tekne saatlerine bakıp programınızı yaparsanız çok daha iyi olur. Aksi halde dönüşten önce bir tur ayarlayamayabilirsiniz. Sakın üşenip de gitmemezlik yapmayın. 


Biz hava biraz serin de olsa minibüs yerine tekne turu yaptığımız için hiç pişman olmadık. Aksine yol boyunca gördüğümüz doğal güzellikler ile mest olduk.



İşte St. Naum'un bulunduğu adacık görünüyor!


Girişte bizi Aziz Naum ve bu sevimli çeşme karşılıyor.


St. Naum Kilisesi'ni gezdikten sonra bol manzaralı kafelerde bir şeyler yeyip içmek, tavuskuşları ve sincapların peşine takılmak, doğal güzelliklere dalıp, bol bol fotoğraf çekmek için epey zamanınız olacak. Tadını çıkarmayı unutmayın. :) 





Türk Çarşısı ve Yeni Çarşı





Aslında bu maddeyi yazmaya dahi gerek yok. Zira Ohrid merkeze yolunuz elbette ki düşecek ve Eski Çarşı da olarak adlandırılan Türk Çarşısı'ndan da Yeni Çarşı'dan da mutlaka geçeceksiniz.

Göbekte bir ulu Çınar ile karşılaşacaksınız. Bu Ohrid'de yol tarifinin en belirgin ögelerinden biri. Çınarı geçip dümdüz ilerlediğinizde restoran, kafe, pastane ve alışveriş dükkanı ile karşılaşabilirsiniz. Çınarın aşağısında kalan ve pazara giden yolda ise uygun fiyata yemek yiyebilirsiniz.
Ohrid incisi ya da hediyelik için de yine Türk Çarşısı'nı tercih edebilirsiniz.

Yeni Çarşı'da ise Makedonya mutfağının meşhur böreklerini ve hamur işlerini tadabilirsiniz. Sahile doğru giderken karşılaşacağınız birkaç süpermarketten de alışveriş yapabilirsiniz. 

Sahil






Ohrid'e gidip de sahilde güneşi batırmadan geri dönmeyin! Kuğuların karaya vurduğu, çoluk çocuk herkesin severek dolaştığı Ohrid sahilinda huzura doyabilirsiniz.

............................................................................................................................

Beni aşağıdaki adreslerden de takip edebilirsiniz!

http://frannyninpaltosu.tumblr.com/

https://www.instagram.com/basak.colular/

https://www.goodreads.com/user/show/31919520-ba-ak-olular

Çok sevgiler! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaza yaza azalmaz ki sendeki özgür ruh!