“Bütün öykülerin ana fikrinin iki çehresi vardır: hayatın devamı; ölümün kaçınılmazlığı.”
― Italo Calvino, Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
Tüm iyi anlarımı, güzel zamanlarımı bir araya getirdiğimde ortaya çıkan tablo, bana tam da bu zamanlarda içimi dinlediğimi ve onu yatıştırmaya başarabildiğim için her şeyin yoluna girdiğini gösteriyor.
Gün içinde kendimizden başka pek çok şeyi dinliyoruz. Patronumuzu, arkadaşlarımızı, sevgilimizi, ailemizi, çok sevdiğimiz ya da ilk kez duyduğumuz bir şarkıyı, açık pencereden odaya dolan seyyar satıcı seslerini, her şeyi duyuyor hatta vakit ayırıp dinliyoruz. Çevrede olup bitenleri anlamaya çalışıyoruz. Ama iş kendi iç sesimize gelince yorgun düşüp erteliyoruz bir dahaki sefere. Ya da onunla anlaşmaya çalışmıyoruz.
Yaşamaya devam ediyorsak ve aslında hiçbir şeyin gerçekten anlamı yoksa bence sadece kendimizi dinlemeyip yola her defasında kendimize inanıp devam etmeliyiz. Bu aralar en çok kendisi için yazan, gün içinde belki meditasyonla belki de sadece durup etraftan sıyrılarak düşüncelerine kulak veren biri olmayı doğru şekilde başarmak için uğraşıyorum. Küçük notlarım, küçük fikirlerim, gereğinden fazla hassas duygularım ve hiç çıkar yolu yokmuş gibi görünen düşüncelerimle baş başa kalmak için biraz daha fazla vakit ayırmalıyım.
Sonrasında birkaç benlik mucizesi ile karşılaşırsam belki size de yazarım.
Yaşamaya devam ediyorsak ve aslında hiçbir şeyin gerçekten anlamı yoksa bence sadece kendimizi dinlemeyip yola her defasında kendimize inanıp devam etmeliyiz. Bu aralar en çok kendisi için yazan, gün içinde belki meditasyonla belki de sadece durup etraftan sıyrılarak düşüncelerine kulak veren biri olmayı doğru şekilde başarmak için uğraşıyorum. Küçük notlarım, küçük fikirlerim, gereğinden fazla hassas duygularım ve hiç çıkar yolu yokmuş gibi görünen düşüncelerimle baş başa kalmak için biraz daha fazla vakit ayırmalıyım.
Sonrasında birkaç benlik mucizesi ile karşılaşırsam belki size de yazarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yaza yaza azalmaz ki sendeki özgür ruh!