24 Şubat 2017 Cuma

Rutin

Belli bir rutine uymak, kurallara bağlı kalmak beni hem yoruyor hem de sıkıyor. Bir süredir okuduğum kitapları anlattığım içeriklerle belli bir rutine girdiğim, sıkıcılaştığım kanısındayım. 

Bu yüzden doğrudan, tek bir konuya odaklanan içerikler yayınlamayacağım artık. İçimden geleni, defterlerime yazdıklarımı, notlarımı, ıvır zıvırı paylaşacağım sizinle. Elimden geldiğince.

Rutinleşmeden, kimi zaman anı anına, belli bir düzen olmaksızın yazmak, paylaşmak belki daha değerli ve özel gelir size de. Ama en önemlisi geriye dönüp baktığımda benim de okurken hissettiklerimi ve düşüncelerimi hatırlayacağım şeyler yazmak çok daha mantıklı belki de. Bunu da yapamazsam bir süre bırakıp susacağım zaten.

Öyle bir an geliyor ki yaşamanın ya da yaşayamamanın anlamsızlığıyla doluyoruz. Yazdığımız, okuduğumuz, izlediğimiz, çizdiğimiz, paylaştığımız şeylerde en azından bu anlamsızlığı yok etmek için serbestçe kulaç atmak çok daha hayırlı ve özel olabilir.

Neticede anılar biriktirmek, dertleşmek, anlamak ve anlatmak için yapıyoruz tüm bunları. 

Susmak da bir tercih tabii. Ama onu hala becerebiliyor değilim maalesef. 

Sahi, maalesef mi? 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaza yaza azalmaz ki sendeki özgür ruh!